Migren, sıklıkla bulantı, kusma, ışığa veya sese duyarlılık gibi semptomların eşlik ettiği, şiddetli baş ağrılarıyla karakterize nörolojik bir durumdur. Migren ataklarını tetikleyen pek çok faktör vardır ve bu faktörler kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Migren atağı nasıl oluşur?
Migren atağı, beynin belirli bölgelerindeki anormal beyin aktivitesiyle başlar. Bu anormal aktivite, beyin kimyasallarının salınımını etkiler ve beyin damarlarının genişlemesine veya daralmasına yol açabilir. Migrenin kesin nedeni bilinmemekle birlikte genetik ve çevresel faktörlerin birlikte rol oynadığı düşünülmektedir. Beyindeki serotonin düzeyindeki değişiklikler de migrenin başlangıcında önemli rol oynar. Serotonin seviyeleri düştüğünde, trigeminal sinir adı verilen bir sinir yolu, beyindeki kan damarlarının şişmesine ve ağrıya neden olmasına neden olan kimyasalları serbest bırakır.
Migren ataklarını tetikleyebilecek birçok çevresel koşul vardır.
Migren ataklarını tetikleyebilecek birçok çevresel koşul vardır. Stres migreni tetikleyen en yaygın etkenlerden biridir. Duygusal stres, iş stresi ya da günlük yaşamda yaşanan kişisel sorunlar migren ataklarını tetikleyebilmektedir. Bazı yiyecek ve içecekler migreni tetikleyebilir. Bu gıdalar arasında işlenmiş etler, çikolata, peynir, alkol, kafein ve yapay tatlandırıcılar yer alıyor. Özellikle kadınlarda hormonal değişiklikler migren ataklarına yol açabilir. Adet dönemi, hamilelik veya menopoz gibi hormon seviyelerindeki dalgalanmalar migreni tetikleyebilir.
Yetersiz uyku veya çok fazla uyumak migren ataklarını tetikleyebilir. Düzenli uyku alışkanlığının eksikliği migreni tetikleyen önemli bir faktördür. Parlak ışıklar, yanıp sönen ışıklar veya yüksek sesler migreni tetikleyebilir. Bazı kişilerde güçlü kokular (parfüm, duman vb.) migreni tetikleyebilir. Hava değişiklikleri, özellikle barometrik basınçtaki değişiklikler migreni tetikleyebilir. Nemdeki değişiklikler ve aşırı sıcaklıklar da migren ataklarını arttırabilir.
Migren ataklarını önlemek için neler yapılabilir?
Migren ataklarını tamamen önlemek her zaman mümkün olmasa da aşağıdaki stratejiler migren ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir:
Stresi azaltmak için gevşeme tekniklerini (meditasyon, yoga, derin nefes egzersizleri) uygulamak faydalı olabilir. Düzenli egzersiz de stresi azaltmada etkilidir. Öğün atlamadan düzenli yemek yemek, kan şekeri seviyesini sabit tutarak migreni önleyebilir. Yeterli ve kaliteli uyku almak migren ataklarını azaltabilir. Kadınların adet döngülerini takip etmeleri ve hormonal değişikliklere bağlı migren ataklarını öngörmeleri özellikle önemlidir. Bu dönemde doktor tavsiyesi üzerine önleyici tedbirler alınabilir.
İklim değişikliğine karşı bilinçli ve hazırlıklı olmak önemlidir. Hava basıncındaki değişiklikleri izleyerek migreni önlemeye yönelik adımlar atabilirsiniz.
Migren yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen bir durumdur. Ancak migren atakları tetikleyicilerin tanınması ve gerekli önlemlerin alınmasıyla kontrol altına alınabilir. Sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarının ve uygun tedavi yöntemlerinin doktor kontrolünde benimsenmesiyle migren ataklarının sıklığı ve şiddeti azaltılabilir.
Migren tedavisinde hangi uygulamalar kullanılabilir?
Tek noktaya enjeksiyon migren ağrısını hafifletmek için kullanılan bir tedavi yöntemidir. Bu yöntemde ağrı kesici veya antiinflamatuar ilaçlar başın belirli bir yerine enjekte edilir. Tek noktaya yapılan enjeksiyonlar, özellikle migren ataklarının başlangıcında verilirse etkili olabilir.
Migren tedavisinde de botulinum toksini (botoks) kullanılmaktadır. Botoks enjeksiyonları baş ve boyun bölgesindeki spesifik kaslara uygulanarak migren ağrısını hafifletir. Botoks, kronik migren hastaları (ayda 15 veya daha fazla gün migren yaşayanlar) için etkili bir tedavi seçeneği olabilir. Botoks tedavisi genellikle birkaç ayda bir tekrarlanır ve düzenli uygulama gerektirir.
Migren aşıları olarak bilinen monoklonal antikorlar migren tedavisinde yeni bir yöntemdir. Bu tedavi, migren ataklarına neden olan spesifik proteinleri hedef alarak çalışır. CGRP (kalsitonin geni ile ilişkili peptid) adı verilen bu proteinler, migren ağrısına yol açan sinir sinyallerini iletir. Migren aşısı, CGRP'nin etkisini bloke ederek migren ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltabilir. Bu tedavi genellikle aylık enjeksiyonlar halinde verilir.