Uzun bir yaz tatilinin ardından okul zilinin çalmasına çok az zaman kaldı. Rabia Bağcı, çocukların yaz tatilinden sonra kaygı ve kaygı duyguları yaşayabileceğini söyleyerek, ailelerin de aynı şekilde bu duyguları yaşadığını anlattı. Bağcı, okul sürecinin sağlıklı bir şekilde devam ettirilmesi için önerilerde bulundu.
SORULARA KISA VE AÇIK AÇIKLAMALAR VERMEK ZORUNDAYIZ.
Çocukların aileden sonraki ilk sosyal ortamının okul olduğunu belirten Psikolog Bağcı, şöyle konuştu: “Çocuklar anne-babalarıyla birlikte bir güven ortamı içindedirler. Aynı güven ortamını ilk sosyal ortamlarında yani okula uyumlarını kolaylaştırmak isterler. Bunlarda çocukların sorularını okula ilk kez başlayan çocuklarımıza aşinalık sağlayacak şekilde cevaplıyoruz ve okula neden gittiğim çocuk bilgilendirildiğinde kendini daha güvende hissedebilir mi?
Bu nedenle olumlu konuşmalar artırılmalı ve çocuğa ebeveynlerinin okuldayken gün içinde neler yaptığı, hangi aktiviteleri yaptığı konusunda net bilgiler verilmelidir. Çocuğun okul saatleri içerisinde ebeveyninin ne yaptığının farkında olması ve ebeveynin ne zaman geleceğini bilmesi çocuğun kaygısını azaltacaktır. İlk ay beslenme, hijyen alışkanlıkları veya uyum sorunları konusunda çocuğa baskı yapmamalısınız.
Çünkü bu uyum sürecinin olumsuz sonuçları da olabileceğini aklımızda tutmalıyız. Bu bilinçle yaklaşmalıyız. Ebeveynler, okul veya öğretmenlerle ilgili kaygılarını ya da çocuklarının başarısıyla ilgili kaygılarını çocuklarının önünde tartışmamalıdır. Eşler birbirleriyle konuşmalı ve kendilerini ayrı ayrı ifade etmeli, karşılıklı ilişki kurmalıdır. Sorunlarını ve endişelerini kendi başlarına çözebilir, psikologlara ve okul psikologlarına danışabilirler” dedi.
ÇOCUKLARIN AÇIK İLETİŞİM OLDUĞUNU BİLİYORLAR, ÇOCUKLARA DAHA YAKINLAŞIRLAR VE KENDİLERİNİ DAHA İYİ İFADE EDEBİLİRLER.
Psikolog Bağcı, çocuklarının derste ve okulda yaşadığı sorunlar konusunda ebeveynlerin iletişim halinde olması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu: “Bunu sorgulamadan anlamak için onların kaygılarını, korkularını anlayacak bir yaklaşım sergilemeleri gerekiyor. Sorgulamak dediğimde ben bunu anlarım. Ne yaptığını, ne olduğunu, bugün okul nasıldı?” Okulda zamanınızı nasıl geçirdiniz, okulda canınızı sıkan bir şey oldu mu, sizi mutlu eden bir an oldu mu gibi sorular sorabilirsiniz.
Böylece ebeveynler okul başında soru sormadan sohbet etmeye devam ederlerse, çocukları da kendilerine karşı yargılanmayacaklarını bilerek paylaşımla ve açık iletişimle onlara yaklaşacak ve kendilerini ifade edebileceklerdir. daha iyi .
Ebeveynler bu konuda tutarlı olmalıdır. Her çocuk özeldir, hepsinin kendine has özellikleri vardır. Aileler onların bu özellikler doğrultusunda kendilerini gerçekleştirmelerine olanak sağlamalıdır. Bu bağlamda çocukları kıyaslamaktan kaçınmalı, diğer arkadaş, akraba ya da kuzenleri örnek almaktan kaçınmalıyız.
Bu onun kendini işe yaramaz, kötü, başarısız hissetmesine neden olacaktır. “Bu durumda okul ve sınıf hakkında olumsuz duygulara sahip olacaklardır” dedi.