Ülkemizde 50 bin civarında MS hastası var – SAĞLIK

Acıbadem Maslak Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Sağduyu KocamanYürüme zorluğundan, özgürlüğün kısıtlanmasına kadar pek çok soruna yol açabilen multipl sklerozun tedavisinde erken teşhis ve “kişiye özel ve hedefe yönelik tedavi” seçenekleriyle çok önemli başarılar elde edilebileceğini vurguluyor. Beyni ve omuriliği etkileyen bu hastalığa karşı toplumsal farkındalığın daha da artırılması amacıyla her yıl Mayıs ayının son Çarşamba günü “Dünya Multipl Skleroz Günü” kapsamında çeşitli bilinçlendirme faaliyetleri gerçekleştiriliyor. Nörolog Prof., ülkemizde son yıllarda toplumsal farkındalığın artmasıyla birlikte MS'in giderek daha erken teşhis edilebildiğini söyledi. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman, 29 Mayıs Dünya MS Günü Hastalıkla ilgili bilinmesi gereken 9 önemli noktayı anlattı, önemli uyarı ve tüyolar verdi. Bu belirtileri mutlaka dikkate alın!MS, diğer hastalıklarla karıştırılmaması ve hafife alınmaması gereken belirtiler sunar. Görme sorunları, baş dönmesi, dengesizlik, kol/bacaklarda güçsüzlük, hassasiyette değişiklikler, idrar ve dışkı sorunları, yorgunluk vb. belirtiler de ortaya çıkar. bir nörolog tarafından kontrol edilmeleri gerekiyor! Bu semptomlar genellikle hastalığın başlangıcında kendiliğinden düzeldiğinden, hastalar doktora başvurmak ve tanı almakta yavaşlar! MS ilerleyici bir şekilde ilerlerse, yürüme güçlükleri, dengesizlik, idrar sorunları ve hafıza bozuklukları yıllar geçtikçe giderek artar. Aşı MS'e neden olmaz! Aşıların MS'e yol açtığına dair toplumumuzda yaygın bir yanılgı bulunduğunu belirten Prof. Aşılar bağışıklık sisteminizi güçlendirir ve sizi ölümcül bulaşıcı hastalıklardan korur. MS tedavisinde bağışıklık sistemi baskılanabileceği için tüm hastalarımızın tedavi öncesinde aşılarının tamamlanmış olmasına özen gösteriyoruz. Enfeksiyonlar gibi aşılar da saldırıları tetikleyebilir ancak aşı olmadan ölümcül hastalıklar önlenemez. Hastalarımıza doktorlarının kontrolünde olduğu sürece aşı olmaktan korkmamalarını tavsiye ediyoruz” dedi.Sağlıksız yaşam tarzı alışkanlıklarına dikkat!Genetik faktörler ve aile yatkınlığının yanı sıra çevresel faktörler ve sağlıksız yaşam tarzı alışkanlıkları da multipl skleroza (MS) zemin hazırlayabilmektedir. Özellikle D vitamini eksikliği, viral enfeksiyonlar ve bazı canlı virüs aşıları, sigara kullanımı, stres, aşırı tuz tüketimi ve çocukluk çağı obezitesi MS başlangıcına zemin hazırlayabilecek nedenler arasında yer alabilir.Erken teşhis mümkün!MS'in erken tanısı için temel kurallar belirtilerin dikkatli dinlenmesi, ayrıntılı tıbbi öykü ve ayrıntılı nörolojik muayenedir. Tanıyı doğrulamak için ikinci önemli kural ise; MS ile karıştırılabilecek diğer hastalıkların dışlanması. Bu nedenle beyin ve omuriliğin kontrast madde kullanılarak manyetik rezonans görüntüleme (MRG) kullanılarak değerlendirilmesi çok önemlidir. Kesin tanı için bazen beyin omurilik sıvısı (BOS), kan testleri, nadiren de elektrofizyolojik çalışmalar gerekli olabilir.Özgürlüğün sınırlanmasının önüne geçmek için!Son yıllarda hastalığın tanı ve tedavisi alanında hızlı gelişmeler yaşanmaktadır. Günümüzde erken tanı ve giderek artan sayıda “kişiye özel ve hedefe yönelik” tedavi seçenekleriyle birçok hastada engellilik ve kısıtlılıkların önüne geçilebilmektedir. Bu durumda bireyin görevi, belirtiler ortaya çıktığında derhal uzman bir nöroloğa başvurmak ve tanı konulduktan sonra tedaviye uyum sağlamaya dikkat etmektir! Tedavinizde bu hatayı yapmayın!Nöroloji Uzmanı Prof. Ayşe Sağduyu Kocaman: “Bazen hastalığın erken evrelerinde, atak sonrası herhangi bir belirti kalmadığında hastalarımızın tedaviyi ihmal ettiğini veya kendi kendine tedaviyi bıraktığını görebiliyoruz. Biz doktorlar hastalarımıza bu dönemde kullandıkları ilaçların ileride oluşabilecek sakatlıkların önlenmesi açısından önemini anlatmaya çalışıyoruz. Bu nedenle hastanın tedaviye uyum sağlaması ve doktorun sözüne uyması çok önemli” diyor. Tanıdan sonraki ilk 10 yıl çok önemli!Tanıdan sonraki ilk 10 yıl kritiktir. Çünkü genellikle bu dönemde hastalığın nasıl ilerleyeceği bellidir. Çevresel faktörlere bağlı olarak ikinci, hatta üçüncü dekatlarda hastalığın seyrinde değişiklik olasılığı olsa da dikkatli tıbbi takip ile hastalık aktivitesi değerlendirilebilir ve gerekiyorsa ilaç değişiklikleri yapılabilir.MS'in farklı türleri var!MS hastalığının en sık görülen, ataklar ve remisyonlarla seyreden türüdür. Semptomların ve sonuçların 24 saatten fazla sürdüğü dönemlere “atak dönemleri” denir. Şikayetler kendiliğinden veya kortizon tedavisi ile tamamen veya hemen hemen düzelir. Bu gruptaki hastalar başlangıç ​​döneminde ataklar dışında hastalığın herhangi bir belirtisi olmadan yaşayabilirler. Bu dönemde düzenli tedavi ve yakın tıbbi takip gelecekteki sakatlıkları önlemenin anahtarıdır. Başlangıçtan itibaren ilerleyici bir seyir izleyen hastalık türünde; Semptomlar genellikle yürüme veya denge bozuklukları semptomlarıyla başlar ve yavaş yavaş sakatlığa doğru ilerler.Sinsice gelişebilir veya aniden ortaya çıkabilir! Hastaların yüzde 85'inin nöbet grubuna ait olduğunu belirten Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman, “Örneğin; Optik nörit ile başlayan tipte; Gün içerisinde gözlerinizde ağrı ve görme kaybı yaşayacaksınız. Buna başka semptomlar da eşlik edebilir. Semptomların kademeli olarak başlamasıyla başlayan ilerleyici form, vakaların %10-15'ini temsil eder ve genellikle 40 yaşından sonra başlar. MS, hastaların üçte ikisinde 20-40 yaşları arasında kendini gösterirken, 40 yaş üstü ve 20 yaş altı hastaların üçte birinde başlıyor. 55 yaş üzerinde risk önemli ölçüde azalır. Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası

—–Sponsorlu Bağlantılar—–

—–Sponsorlu Bağlantılar—–

—–Sponsorlu Bağlantılar—–

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir