YÜZ AĞRISI TRİGEMINAL NEVRALJİ VEYA MİGRENDEN MI KAYNAKLANIR?

genişletmek

Trigeminal nevralji, yüzün bir tarafında ani, şiddetli ağrı ataklarıyla karakterize kronik bir ağrı bozukluğudur. Trigeminal sinir yüze, çeneye, gözlere ve diş etlerine duyusal bilgi taşıyan bir sinirdir ve bu sinirin hasar görmesi veya üzerine baskı yapılması trigeminal nevraljiye neden olur. İnsanlar bu hastalığı genellikle elektrik çarpmasına benzer, şiddetli ve ani bir ağrı olarak tanımlarlar. Ağrı yüzün belirli bölgelerine dokunmak, çiğnemek veya konuşmak gibi basit hareketlerle tetiklenebilir.

Trigeminal nevraljinin ana nedeni trigeminal sinir üzerindeki baskıdır. Bu sıkışma genellikle yakındaki kan damarları sinire baskı yaptığında meydana gelir. Tümörler sinire baskı yaparak trigeminal nevraljiye neden olabilir. Yüzdeki ameliyat veya yaralanmalar sinir hasarına neden olabilir.

Migren atakları günlerce sürebilir!

Migren, genellikle başın bir tarafında zonklayan bir ağrı olarak kendini gösteren nörolojik bir hastalıktır. Migren atakları saatler ya da günler sürebilir ve buna bulantı, kusma, ışığa ve sese karşı hassasiyet gibi belirtiler de eşlik edebilir. Migrenin tetikleyicileri arasında stres, hormonal değişiklikler, bazı gıdalar, uyku bozuklukları ve çevresel faktörler yer alır.

Migrenin kesin nedeni bilinmemekle birlikte genetik ve çevresel faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Yoğun stres migren ataklarını tetikleyebilir. Özellikle kadınlarda östrojen seviyelerindeki değişiklikler migrene neden olabilir.

Trigeminal nevralji ve migren aynı hastalık değildir

Trigeminal nevraljinin belirtileri sıklıkla; Yüzün bir tarafında ani, keskin, şiddetli ağrı atakları meydana gelir. Ağrı genellikle yüzün alt kısmında, çenede ve yanaklarda daha yoğundur. Ağrı genellikle birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar sürebilir. Ağrı çiğneme, konuşma, gülme veya yüzün belirli bölgelerine dokunmayla tetiklenebilir.

Migren semptomları genellikle başın bir tarafında orta veya şiddetli zonklayıcı ağrı olarak kendini gösterir. Ağrının yanı sıra bulantı, kusma, ışığa ve sese karşı hassasiyet de yaşanabilir. Migren atağı birkaç saatten birkaç güne kadar sürebilir.

Trigeminal nevralji ve yüz ağrısı; Migrenle aynı şey mi?

Trigeminal nevralji yüzün belirli bir bölgesine sınırlı şiddetli ağrı olarak kendini gösterir ve genellikle kısa süreli ataklarla ortaya çıkar. Migren ise daha geniş bir alanda, baş bölgesinde yoğunlaşan ve daha uzun süren bir ağrıdır. Migren sıklıkla nörolojik ve çevresel tetikleyicilerle ilişkilendirilirken, trigeminal nevralji sıklıkla trigeminal sinirin yapısal bozukluklarından kaynaklanır.

Tedavi yöntemleri nelerdir?

Trigeminal nevraljinin tedavisi genellikle ilaçlarla başlar. Bu ilaçlar sinirlerin aşırı uyarılmasını kontrol etmek için kullanılır. Farmakolojik tedavinin tatmin edici sonuç vermediği durumlarda cerrahi tercih edilebilir. Mikrovasküler dekompresyon yöntemi; Trigeminal sinir üzerindeki baskıyı hafifletmek için yapılır. Bu cerrahi işlem sırasında sinir damarları çıkarılır veya yeniden yönlendirilir. Radyofrekans termokoagülasyon, sinirin belirli bölgelerine düşük dereceli elektrik akımları uygulayarak ağrı sinyallerini bloke eder. Gamma Knife radyocerrahisi, trigeminal siniri hedef alarak düşük dozda radyasyonla ağrıyı hafifletmeyi amaçlamaktadır.

Migren tedavisi hem akut atakları yönetmeyi hem de atak sıklığını azaltmayı amaçlamaktadır. Migren atağı başladığında kullanılan ilaçlar. Bunlar NSAID’leri, triptanları ve ergotaminleri içerir. Uyku düzeni, stres yönetimi, diyet kontrolü ve düzenli egzersiz migren ataklarının azaltılmasına yardımcı olabilir. Bunların dışında migren tedavisinde kullanılan botulinum toksin enjeksiyonları, blokları ve uygulamaları da etkili seçenekler sunmaktadır. Enjeksiyonlar genellikle migren ataklarını hafifletmek veya önlemek için kullanılan ağrı kesiciler veya kortikosteroidler içerir. Bloklar sinir yollarına uygulanan lokal anestezidir ve migren semptomlarının kontrolüne yardımcı olabilir. Botulinum toksini uygulamaları, migrenin sıklıkla görüldüğü bölgelerdeki kasları gevşeterek baş ağrılarını azaltabilir ve genellikle birkaç ay süren etkiler sağlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir